Dikkat dikkat, prenseslik haklarınız bir sonraki duyuruya kadar iptal edilmiştir, ilerleyin!
Son zamanlarda arka planda sürekli böyle bir duyuru varmış gibi hissettiğiniz oldu mu? Prenseslik hakkımızı geri almak için bir miting mi düzenlesek ne? Pankartları hazırlayın kızlar, bu gidişata bir dur diyelim! "Prensesliği geri alacağız!" sloganıyla meydanlara çıkıyoruz!
Evet, biz kadınlar olarak erkekler ne yaparsa biz de yaparız dedik. Kavanozları kendimiz açtık, damacanaları taşıdık, sandalyeye çıkıp yüksek raflardan ne varsa indirdik. E tabii adamlara iş bırakmadık ki! Mutlu muyuz şimdi? Her şeyi yapabiliyoruz, tamam. Ama her şeyi yapmamız gerekiyor mu? Bence burada bir durup düşünmek lazım. Atalarımız boşuna mı cinslere yönelik ayrım yapmış? Prensler savaşır, zorlukların üstesinden gelir, sonra da aşık olduğu kadını bulur. Ama biz ne zaman ‘Şövalye Prenses’ moduna girdik, biri açıklayabilir mi? E tabi bizler ortaya atılınca tahmin edin ne oldu, prenseslik erkeklere kaldı!
Kim bu prenses erkekler?
Sosyal medya, arkadaş sohbetleri, evde bile sürekli bu tiplerle karşılaşıyoruz. Saçına başına özen gösteren, sabahları cilt bakım rutini yapmadan güne başlayamayanlardan bahsetmiyorum. Bunlar, her şeyin önüne gelmesini isteyen, hayatta en büyük çabayı uzaktan kumandayı bulmak için gösteren tipler. Hayatın her köşesinde kendisi için kırmızı halı serilmesini bekleyen beyefendiler!
Mesela, bir buluşma mı var? "Ya, ben mi gelicem sen beni al," diyenleri tanıdık mı? Şahane! Buluşma yeri seçerken, "Orası biraz uzak, çok yürüyeceğiz yaa!" diye söylenenler, bir türlü beğenmeyenler... Hadi geldik diyelim, menüye bakar bakmaz, "Sen karar ver," deyip sorumluluktan tamamen sıyrılanlar..
Bir de bu prenses erkeklerin bir favorisi var: “Ama ben böyleyim, kabul etmelisin!”, e sen böylesin tamam da ben de insanım yahu! Sanki dünyayı kurtaracaklar da biz onlara ayak bağı oluyoruz. Yani, dişil enerjimizi nereye saklayacağız, onu da bilmiyorum. Çünkü prenseslerimizin istekleri bitmiyor, sizi bilmem ama benim pek buna sabrım yok.
Ama belki de müstahak bize, değil mi? Sonuçta bu noktaya biz getirdik her şeyi, şimdi de prenseslerimizi koruma altına alıp onlara iyi bakma zamanı geldi. Yoksa nasıl toparlayacağız bu prenses erkek sorununu?
Comments