top of page

Kafam mı Dağınık? Yoksa Evim mi?


kafam dağınık olabilir

Oldum olası dağınık biri oldum. Düzeni sevmiyor muyum? Aksine, odamda her şey yerli yerinde olunca bayılıyorum, ama aldığım şeyi geri yerine koyma becerisi, sanırım doğarken yanıma verilmemiş! Sanki içimdeki bir güç beni çekiştiriyor: "Damla, hayır! Sakın o kitabı rafta bırakma, ortada kalsın, daha havalı duruyor." Evet, abartıyor olabilirim, farkındayım. Ama işte, bir şekilde her şey kendi yolunu bulup dağınıklığa evriliyor. Ortalık topluysa, bilin ki çekmecelerimin içine attığım bir dolu şey var.

Bir de çekmeceler tam anlamıyla kara delik gibi... Hani evrenin gizemlerini çözmeye çalışan bilim insanları var ya, bir gün gelip çekmecelerime el atabilirler. İçeriden neler çıkıyor neler! Lisedeki en yakın arkadaşım bir Vivident kutusunun içine bana not yazmıştı, hala duruyor. Çıkıp bir de 'Vivident seni içten içe yer' demiş olsaydı her şey tam yerli yerinde olurdu!

 

Ama şimdi o küçük dağınık odamdan evrildim, artık kocaman bir evim var. Büyüdüm, geliştim ve tahmin edin ne oldu? Tabii ki evim de kısmen dağınık. Ama hakkımı da yememek lazım, odam daha da dağınıktı! Şimdi yine de bazen toplayabiliyorum. O kadar ki bir gün evi topladığımda, arkadaşım eve girdi ve şöyle dedi: "Wow! İçeride IKEA mı patladı?!" Yani toplamakla ilgili her şey tamam ama geri koyma, işte orası benim sorunum.

 

Kafam da evim gibi dağınık aslında. Bir şeyi düşünürken, sanki zihnimde de çekmeceler var. Her birinin içinde farklı fikirler, anılar, bir iki kullanılmayan proje, belki birkaç “bugün yaparım” diye ertelenmiş iş… Çekmeceler açıldıkça “Oooo, burada ne varmış?!” diye şaşırıyorum. Hayat böyle bir düzen. Evim dağınık, kafam dağınık, ama bir şekilde yaşıyoruz işte! 😅

 

Bu ev ve kafa dağınıklığı arasında kesin bir bağlantı olabilir mi diye düşündüm. Aman aman umarım yoktur! Düşünsenize, kafamı toparlamak için her gün evi de toplamak zorunda kalırsam... Olmaz öyle şey! Yani, şu ev toplama işini ne kadar sık yapabilir ki bir insan? Yoksa bir tür ev rejimine mi girmeliyim? 🤔

 

dağınık kütüphane

Aslında, yaş aldıkça ev toplama konusunda biraz daha pratik oldum galiba. Mesela

kütüphanem... Eskiden düzenli tutmaya çalışırdım ama artık kitaplar her yerde! Üst üste yığılmış, bazıları neredeyse devrilmek üzere. Ama nedense bu manzara bana huzur veriyor. Kitaplar da sonuçta yaşamın bir parçası, değil mi? "Belki de kaotik bir düzenin güzelliğini yaşıyorum," diyorum kendi kendime. Hatta arada bir yeni bir kitap koyarken devrilirlerse, "Bu bir işaret, kitabı okumalıyım," diye düşünmeye başladım. Eğer böyle devam edersem, bir gün Marie Kondo gelip bana “Damla, bu kitap sana keyif veriyor mu?" diye sormaya başlar diye korkuyorum!


Son Yazılar

Hepsini Gör

Commentaires


bottom of page