top of page

Herkesin Hayali: Bir Sahil Kasabasına Yerleşmek


sahil kasabası

İşi gücü bırakıp küçük bir sahil kasabasında minik bir kafe açmayı hayal etmeyen var mı? Kafe açmadım ama bundan 2.5 yıl önce işi gücü bırakıp küçük bir sahil kasabasına yerleştim. İtiraf ediyorum: hayatımın en iyi kararıydı! Tabii taşındıktan sonraki ilk aylar böyle düşünmüyordum… Gelin, yeni bir çevre oluşturmak, kalorifersiz yaşamak, doğayla yakından tanışmak gibi maceralara şöyle bir dalalım ve iki Ankaralı olarak Bodrum’a nasıl alıştık onu anlatayım size.

 

Pek çoğumuz gibi pandemide uzaktan çalışabildiğimizi fark edince Bodrum’a daha sık gidip gelmeye başladık. Ailemin emeklilik hayali denemesi olarak kiraladığı bir ev vardı, orası bizim ‘ofisimiz’ ve yeni hayatımızın başlangıcı oldu. Uçak biletleri o zamanlar 200-300 tl bandında, neredeyse her hafta sonu gidip geliyoruz. Pandemide vaka sayıları artıp benim iş yerim kapanınca ve uzaktan çalışmaya geçince Bodrum’da daha uzun kalıyoruz. Bu şekilde geçen 1.5 yıldan sonra kendimizi Ankara’dan uzaklaşmış, Bodrum’a hayran halde yakaladık.

 

Zaten Bodrum’un girişine asılmış sözlerinde ne diyor Halikarnas Balıkçısı?

 

“Yokuşbaşına geldiğinde Bodrum'u göreceksin, sanma ki sen geldiğin gibi gideceksin.

Senden öncekiler de böyleydiler, akıllarını hep Bodrum'da bırakıp gittiler…"

 


halikarnas balıkçısı

Her seferinde daha da aklımız kalmış hale ayrıldık Bodrum’dan. Sonunda Kasım ayında bir gün, denizde yüzerken (evet, Kasım’da denize girilebiliyor) laf lafı açtı “Ya biz buraya yerleşsek ya?” fikri gerçeğe döndü. “Yapar mıyız? Yaparız!” diyerek kararımızı verdik ve Şubat 2022’de benim Ankara’daki işimden ayrılmamla beraber Bodrum’a yerleştik.

 

Şimdi biraz da gerçekler: çoğu kişinin hayallerini süsleyen sahil kasabasında yaşama fikri o kadar da kolay değil! Öncelikle çok soğuk, bakın ben Ankaralıyım ve başka bir yere soğuk diyorsam o yer gerçekten soğuktur… Bodrum’da doğalgaz yok, ısınmak için elektrikli ısıtıcı, klima, soba gibi alternatifler var. Ve sobada kestane pişirmek o kadar da romantik değil… İlk sene beni en çok zorlayan kalorifersizliğe alışmak oldu ama sonraki senelerde bu konuda çok da zorlandığımı söyleyemem. Burada yaşayan herkesin dediği gibi: ilk kış zordur!

 

Başka bir şehre taşınma deneyimini yaşamış herkes bilir ki bir şehri güzel yapan orada kurulan dostluklardır. Bodrum’un bu açıdan dezavantajlı olduğunu söyleyebilirim. Yılın yarısında ya da belirli aylarında gelip gidenler, tatilciler derken öncelikle Bodrum’da yaz-kış yaşayan insanlara ulaşmanız gerekiyor. Onların da pek çoğu hayatlarının dönüm noktasına gelmiş, çaresiz kalmış ve kendini Bodrum’a atmış, kafası karışık, bir ayağı uçurumda kişiler olabiliyor. Barda tanışıp hikayelerini dinlemek çok keyifli olsa da güvene dayalı uzun süreli ilişkiler kurmak için çok da nokta atışı sayılmazlar… Sevdiğimiz, kafamızın uyduğu arkadaşlardan oluşan bir ‘yakın çevre’ kurduktan sonra Bodrum bizim için daha da güzelleşti ve bu noktaya gelmek neredeyse 1 yıla yakın sürdü.

 

Kalorifersizliğe alışıp yakın bir arkadaş çevresi kurduktan sonra Bodrum tadından yenmez bir hale geliyor! Her gün denize girebilme özgürlüğü, meyvenin sebzenin en tazesine ulaşabilmek, temiz hava, doğayla iç içe olmak resmen insanın ömrünü uzatıyor. Ama bence Bodrum’u en güzel yanı insanların mutluluğu. Burada herkes mutlu, herkes eğleniyor! Yazlık ve turistik bir yerde yaşamak insana sürekli tatildeymiş gibi bir duygu veriyor, e tatilde de mutlu ve tasasız oluruz. İşte bu ruh hali bir süre sonra içinize işliyor. Restoranda, kafede yan masalarda iş yerindeki sıkıntılar, ekonomik zorluklar gibi konuşmalara kulak misafiri olmak yerine kahkahalara tanık olmak insanın içinde çiçekler açtırıyor.

 

Burada yaşarken ‘her şey biraz da bakış açısı’ diye düşünüyorum. Evet dünyanın bin türlü hali, pek çok zorluğu var. Her zaman vardı… Ama bunun yanı sıra dünya aslında çok güzel! Deniz harika, doğa ilham verici, insanlar hiç fena değil :) Eğer bir sahil kasabasına yerleşme hayaliniz varsa, şöyle diyerek bitireyim: hemen yapın! Uygun zamanı beklemeyin, olacakların olmasına, yolculuğun yolda şekillenmesine izin verin. Emin olun bu yeni hayatınızı çok seveceksiniz. Çünkü hayatı sevmeyi öğreneceksiniz.

 

Bodrum’dan sevgiler :)

Öykü Göğer

Eylül, 2024.


4 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page