top of page

Hayatı Kaçırıyor Musun?




İnsanoğlu, evriminin bir noktasından itibaren sosyal bir varlık haline gelmiş ve sosyallik artık bizim için onsuz hayatımızı idame ettiremeyecek kadar zaruri bir ihtiyaç haline gelmiştir. Bu ihtiyaç o kadar büyük bir boşluk ve istek oluşturur ki içimizde, bazen tek bir insanın sözü bile bizi içinde bulunduğumuz o yalnızlık çukurundan kurtarabilir ve hayata bağlayabilir. Sosyalliğin ve insan ilişkilerinin ruh sağlığı için bu kadar kritik bir ihtiyaç olmaya yüzyıllar önce olduğu gibi devam ettiği bu dönemde, sosyalliğimizi biraz daha sosyal medyaya ve sanal platformlara taşımış durumdayız. Gerçek hayatın karmaşık ilişkilerindense, sosyal medyadaki süslü ve basit bir dünyaya kanmayı ve o dünyanın içinde gerçek, insani isteklerimizi karşılamayı bir alışkanlık haline getirdik. Hayata dair arzularımızı sanal bir dünyaya taşıdık. Bu alışkanlık, psikoloji dünyasında çığır açtı ve çok farklı yeni kaygıların ortaya çıkmasına sebebiyet verdi. Bu kaygılardan en yaygın görüneni ise kaçırma kaygısı.


Kaçırma Kaygısı Nedir?


Kaçırma kaygısı, bir insanın kendisinin içinde bulunmadığı keyif verici deneyimleri başkalarının yaşamasından kaynaklanan bir anksiyete türüdür. Yani, dışarıda başka insanlar hayatlarının en güzel, aydınlatıcı, canlılık verici ve unutulmaz deneyimlerini yaşarken siz kendi hayatınızda hiçbir şey yapmıyormuşsunuz gibi hissedersiniz. Diğer herkes kariyerinde önemli adımlar atıyor, derin romantik ilişkiler yaşıyor, dünyayı geziyor ve keşfediyor, kendisine iyi bakıyor ve sağlıklı bir hayat yaşıyordur. Siz ise, bunu yapmaktan çok uzaksınızdır. Hayatınızda kayda değer hiçbir şey yapmıyorsunuzdur ve aslında buna hayat mı denir? İçinizdeki o küçük kara delik size bunları fısıldar kaçırma kaygısı yaşadığınızda. Yine de kendinizi hayatınızla ilgili güzel bir şey yapabilmekten çok uzakta hissedersiniz ve tek yapabileceğiniz diğer insanların “mükemmel” hayatlarını küçük bir ekrandan izlemek gibi gelir.


Kaçırma Kaygısı Neden Olur?


İnsan sürekli diğer insanları izleyen, gözlemleyen ve iletişime geçmek isteyen bir varlık olduğu için aslında kişinin diğer insanlara bu anlamda “imrenme” hislerini beslemesi oldukça doğaldır. Ancak 2024 yılında, kaçırma kaygısının bu kadar popüler ve yaygın hale gelmesinin bazı dönemsel sebepleri var. Sosyal medya kullanımının bu kadar artması, aslında hepimizin mükemmel gibi gözüken hayatlara maruz kalmasına ve kendi hayatlarımızla ne yaptığımızı sorgulamasına sebep oldu. Instagram veya Twitter’a girdiğinde bir insan, kendisinden bazı açılardan çok daha iyi durumda olan ve keyif verici deneyimler yaşayan tanıdıklarını kolayca görebilir. Ve biz bunu artık sürekli yapıyoruz. Elimiz boş kaldığımız her an sosyal medya platformlarına gidiyor, bir anlamda, başka kişilerin yaşadığı ve mükemmel göstermek için birçok filtre ve çekim açısı kullandığı sahte hayatlarını izleyerek kendimize hayali bir baskı oluşturuyoruz. O hayata ve deneyimlere sahip olmadığımızı ve hayatı boşa harcadığımızı sanıyoruz.


Nasıl Aşarız?


Aslında kendimize hak ettiğimiz öz sevgiyi ve şefkati vererek. Her bir birey kendi hayatında unutulmaz güzellikte ve unutmayı dileyeceği kötülükte deneyimler yaşıyor. Sosyal medya, aslında insanların bu deneyimleri filtreleyerek ve sadece güzel deneyimlerden ibaret gibi gösterebileceği bir mecra yalnızca. Kişinin kendisine, hayatın sadece keyif verici değil, aynı zamanda acı verici ve bunaltıcı deneyimleri de içerdiğini hatırlatması aslında kaçırma korkusunun biraz olsun üstünden gelebilmenin en önemli yoludur. Unutmayalım ki, sosyal medya gerçek hayatı değil, kişilerin göstermek istediği anılarını paylaştıkları görüntüleri temsil eder. Bu platformlarda, herkes hayatının sadece paylaşmak istediği kadarını gösterir ve hiçbir insanın hayatı tamamen keyif verici deneyimlerden ibaret değildir. Her insanın kendisine ait bir hayatı, acıları, kaygıları ve zorlanmaları vardır ve bunun sosyal medyada gözükmemesi bu durumu değiştirmez. Bu kaygıyı yaşadığımızda, kendimize bu gerçekliği hatırlatarak ve belki de kullanım kısıtlamasını kendi ruh sağlığımızın iyiliği adına sağlayarak aşabiliriz.

60 görüntüleme0 yorum

Comments


bottom of page