top of page

Depresyonda mıyım?


Gece Yarısı Kütüphanesi

Geçenlerde Matt Haig’in Geceyarısı Kütüphanesi kitabını okudum. Kitap, depresyonun kıyısındaki Nora’nın, işini kaybettikten sonra hayatından vazgeçmeye karar vermesiyle başlıyor. Kendini bir kütüphanede buluyor. Ama bu sıradan bir kütüphane değil, hayatının her varyasyonunu içeren sınırsız kitap var. “Ah işte, her şey daha iyi olabilirdi” dediği alternatif hayatlarında bile beklenmedik mutsuzluklarla karşılaşması, bence depresyonla ilgili düşündürücü bir gerçek ortaya koyuyor. Farklı bir şey denesek bile, hayatın kendi zorlukları peşimizi bırakmıyor.


Depresyon kelimesini günlük hayatımızda ne kadar kolay kullanıyoruz farkında mısınız? "Bugün depresyondayım, bana dokunmayın," veya "Ne surat asıyorsun, depresyonda mısın?" cümlelerini kim kurmadı ki? Kendi kendime düşündüm; bu terimi bu kadar hafife almak doğru mu? Kelimelerin ağırlığını fark etmeyip, her şeyin altını çizerek yaşamak da çözüm değil sanırım. Kafam karışık, ama aynı zamanda düşündürücü de değil mi? Herkes biraz karışık aslında.


Şu bir gerçek: Son bir yıldır yaşadıklarım kolay olmadı, bazı anlarda kesinlikle depresyona yakın hissettim. Ama bir şekilde, hep devam ettim. “Belki de depresyondaydım ama farkında değildim” diye düşünüyorum bazen. Farkına varmadığımız süreçler de olabilir. Belki gerçekten bir araştırma yapma zamanı.

Sonuç olarak, hayat bize her zaman beklenmedik şeyler sunar, ama eninde sonunda bir şey öğrendim: Güneş her zaman doğuyor.


Gün Doğumu

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page