Merhaba anneler. Hepiniz iyi bir gün geçirmiyor olabilirsiniz, çeşitli sıkıntılarla boğuşuyor olabilirsiniz. Ama siz bunun da üstesinden gelirsiniz. Neler atlatmadınız ki...
Bu yazımızda hamilelik hurafelerinden konuşacağız. Hamileyken kulağımıza çalınan ya da yüzümüze sözcüklerin üstüne basa basa söyledikleri şeyler. Bizi korkutan, şaşırtan hatta inanmadığımızı belli edersek ayıplanırız endişesi yaşatan o sohbetler...
Peki Neden Hurafeler Var?
Hurafe, boş inanç demektir. Nereden geldiğini pek bilmediğimiz ama körü körüne inandığımız fikirlerdir. Neden var olduklarını bilmeyiz, sormayız da. Sorgulanmazlar, bu yüzden de inanılmaya devam ederler. Yıllar sürer, taa anneannelerimizden gelirler bizim çağımıza kadar. Hayatlarını devam ettirmekte ustadırlar. Çünkü onlara o denli sıkı bağlanırız ki inanmamak bizi toplumun dışına iter diye korkabiliriz. Kendimizden başka kimseye söylemeyiz hurafelerin sadece birer hurafe olduğunu belki de bu yüzden.
Nasıl Olabilir Böyle Bir Şey?
Gelelim sorumuza. Bana en çok tekrar edilen hurafe cinsiyet ile ilgiliydi. Kız bebek beklerseniz göbeğiniz yayılarak büyürmüş, erkek çocukta ise daha yukarıya doğru sivrilirmiş. Hamileliğimi duyurduktan sonra neredeyse karşılaştığım her yaşça büyük insandan, tabii ki büyük oranda kadınlardan, hep bunu duydum. Birazcık da inandım sanırım, biraz da inanıyor ya da şaşırıyor gibi yaptım. Kalp kırmayı pek sevmem.
Benim en çok inandığım ise hamilelik boyunca saçlarımın kesilmemesine yönelik olandı. Rahmetli annem "Saçlarını dokuz ay kesme, kestirme sakın." diye tembihlemişti bana. Güya bebeğin ömrü kısalırmış. O yüzden 9 ay upuzun saçlarla dolaştım. Biraz inanmaktan , biraz da annemin büyük hatırından. Ama doğurup eve geldiğim gün aldım makası elime, kısacık kestim saçlarımı. Nasıl rahatladım anlatamam. Söylenilen o kelimelerin ağırlığı uçup gitti böylece. Anneme verdiğim söz beni inanmadığım bir şeyi yapmamaktan alıkoymuştu. Ona değer verdiğimi onun hurafesine inanarak göstermiştim kendimce. Ve az da olsa gerçek olma ihtimali beni korkutmuştu. Kesemedim saçımı bu yüzden.
Susmayan Hurafeciler!
Hamileliğimizi etrafımıza duyurduktan sonra şöyle garip bir şey olur: Herkes ama herkes hamilelik ve çocuk konusunda uzmanmış gibi davranır. Amaçları "yardım etmek "tir ama bu annelerin kafasını karıştırmaktan başka bir işe yaramaz. Yepyeni bir dünyanın kapısında duruyor oluruz. Ve kapıyı açtığımız anda bizi karşılayan kalabalık hep bir ağızdan konuşuyordur. Tam olarak böyle bir durumdur işte. Kendimizi dinlemeye, olanları anlamlandırmaya, vakte ihtiyacımız vardır. Belki bu bebeği yıllardır beklemişizdir, belki sürpriz olarak gelmiştir. Her ne olursa olsun hamilelikte olan çok yönlü değişimlere adapte olmak zor ve sabır isteyen bir süreçtir. Ve başlarlar konuşmaya :
" Çok güzelleştin sen. Kesin erkek." " Gitti o güzel yüzün, kesin kız bu. Anneyi kıskanırmış ya." "Ye ekşiyi çıkar Ayşe'yi, ye tatlıyı çıkar Hakkı'yı. Çok tatlı yiyorsun, kesin erkek." "Sakız çiğneme, çocuk geveze olur." "Kahve içme, bebek de kara olur."
" Kasık ağrın varsa kız, bel ağrın varsa erkek olur." "Ciğeri elleme bebeğinde leke olur."
Uygulamalı Öğretim
Bir de hamile kadının oturacağı yere iki minder koyarlar. Birinin altında makas, diğerinin altında bıçak olur. Kadın bunları görmez. Odaya girip de hangi mindere oturursa ona göre cinsiyet belirlenir. Makas ise kız, bıçak ise erkek derler.
Bir şey fark ettiniz mi? Bahsettiğimiz hurafelerin çoğu cinsiyet ile ilgili. Toplumumuzda kız ya da erkek olmasına çok önem veriliyor. Bazı aileler bunu daha fazla sorun ediyor. Öyleyse bir sonraki yazımızda bunu konuşalım: Bebeklerin cinsiyetini. Buna dair görüşleri. Klasikleşen sorumu da sorayım. Cinsiyet hurafelerinden sizde doğru çıkan, yapılan oldu mu? Bebeğinizin kız/erkek olacağını öğrendiğinizde ne hissettiniz?
Comments